6 Mart 2009

Merhaba, uzun süredir yazı yazamadım. Dersler biraz yoğundu. Önemli olaylar oldukça yazı yazacağım.
Size X ile aramda geçen bir olaydan bahsedeceğim. X ile sonunda sıcak günlerin temelini attık. Havalar son derece güzelleşmişken beraber el ele ve çok mutlu bir şekilde geziyorduk. Bunu sık sık yaparız. Sonunda X bütün gücünü topladı ve heyecandan uyuşmuş dudaklarıyla yanağıma bir öpücük kondurdu. Benim heyecandan ellerim titremeye başladı. Çok mutluydum ve eve uğrayıp okula gittikten sonra okulda herkes koca-karı muammelesi yaptı bize. Çok sinirlerim bozuldu ama yine de sonunda bu engeli de aştığımız için mutluyum! Umarım sizin de aşk hayatınız iyidir!..

21 Mart 2009

Gerçekten birkaç hafta içinde birçok şey yaşadık. Özellikle X ile aramızda sanki bir mesafe var gibiydi, ama bir ufak öpücük bütün bu buzları eritti sanki. Hem başbaşayken hem de sınıfta son derece rahatız. İsterseniz size X'i biraz tanıtayım. Simsiyah saçları var, ama açık mavi gözleri var ve siyah tenli. Benim boyum 1.57, onunki 1.60. Düzgün, efendi biridir. Benim de doğuştan kızılımsı-kahve saçlarım ve kopkoyu kahve gözlerim var. Dış görünüş olarak benzemiyoruz ama ruhumuz ikiz. Ona sınıfta derslerden soru sorarlar hep. Son derece çalışkan, gerçekten SBS'de ilk 100'e girmek istiyormuş. Hay Allah! Siz bizim ortaokulda olduğumuzu da anladınız. Bu bedava-sitem sisteminde gözüken bilgiler benim değil, arkadaşımın kardeşine ait tabii. Kendimi tanıtacak kadar saf değilim. Sınıftan herkesin bir sırrı vardır bende. Hem derslerden hem dertlerden hem de aşktan sorular sorarlar bana. Daha çok dertlerden... Ayın 7'sinde okula gittiğimde öpüşmemizi biri görmüş ve ağzından kaçırmış olmalı ki sınıfa girer girmez herkes "Oooo, 1,2,3! Alan bizim kız bizim, oğlan bizim kız onun! Enişte sınıftan olmazsa olmaz, biz kızı vermeyiz! Alan bizim oğlan bizim kız bizim sahibi oğlan!" Şeklindeki şarkılarını söylemeye başladılar. X'in -yani sevgilimin- solgun yanakları iyice soldu. Ağır ağır sırasına oturdu. Ben de sınıf başkanıydım. Sınıf defterini kürsüye fırlattım, kendi sırama düşer gibi oturdum. Sınıf susmayınca kürsüye öyle bir vurdum ki herkes bana döndü. Ben de istifade edip "Yeter be, kesin sesinizi, doğuran anneler bile bu kadar çığlık atmazlar, yeter dedim, gerizekalılar!" diye bağırınca hepsi şaşkın bir şekilde bana baktı tabii. Hiçbiri benim kızgın halimi bilmez. Arkadan sınıfta en salak bulduğum kişi -ki sınıfımı severim- oradan "Nerden biliyorsun doğuran annelerin çığlığını doğurdun sanki!" dedi. Benim de tepem attı hemen yanına gidip bir tane tokat yapıştırdım. Bana vurmaya kalkınca da iyice tepem attı ve karnını tekmeledim. Ders boştu, o yüzden ben kimseye çıt çıkarttırmadım. X bana yarı yarıya sırıtır gibi bakıyordu. Sınıfın geri kalanı ise süt dökmüş kediler gibi oturuyordu. O gün Fen sınavımız olduğu için aklımı toplayamadım, beynimde korkunç bir zonklamayala girmeme rağmen 84 aldım. Daha düşük beklediğim için notumdan memnun oldum. Son iki ders de öğretmenimiz hastaymış ondan dolayı okuldan kaçtık. Hiç yapmadığım şeydir ama sınıfın bu haline katlanamazdım daha fazla. Çıkıp Dolphin Cafe'ye gittik. Sıcak çikolata ısmarlayıp güzel güzel içtik. Hoşuma gitti böyle vakit geçirmek. Geçen akşam ise beni eve bırakırken dayanamayıp gittim ve dudağına cayır cayır yanan bir öpücük kondurdum. Son derece masum bir öpücüktü. O da yüzünde hoşnut bir ifadeyle kendi evine gitti. Gece boyunca da tüm kontörlerimi mesajlarla yedim.  Bana nefis sözler söyledi. 

Enişteniz X bey çok iyidir efendim. Kıh kıh kıh...
Gel de bu çocuğa aşık olma. Kendimi tekrarladığımı biliyorum ama, gel de aşık olma...